بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
فَسَجَدَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ ٣٠
Bunun üzerine meleklerin hepsi bütünüyle secde etti.
إِلَّآ إِبْلِيسَ أَبَىٰٓ أَن يَكُونَ مَعَ ٱلسَّٰجِدِينَ ٣١
Ancak İblis secde edenlerle beraber olmaktan çekinerek dayattı.
قَالَ يَٰٓإِبْلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ ٱلسَّٰجِدِينَ ٣٢
Buyurdu ki: Ey İblis, sen neden secde edenlerle beraber değildin?
قَالَ لَمْ أَكُن لِّأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُۥ مِن صَلْصَٰلٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ ٣٣
Ben, dedi: Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın insana secde etmem.
قَالَ فَٱخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ ٣٤
Buyurdu ki: Öyleyse çık oradan. Sen, artık kovulmuş birisin.
وَإِنَّ عَلَيْكَ ٱللَّعْنَةَ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلدِّينِ ٣٥
Muhakkak ki ceza gününe kadar la'net sanadır.
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرْنِىٓ إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ ٣٦
Dedi ki: Rabbım; beni hiç olmazsa tekrar dirilecekleri güne kadar ertele,
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلْمُنظَرِينَ ٣٧
Buyurdu ki: Şüphesiz sen ertelenenlerdensin.
قَالَ رَبِّ بِمَآ أَغْوَيْتَنِى لَأُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ ٣٩
Dedi ki: Rabbım; beni azdırdığın için, andolsun ki; ben de onlara yeryüzündeki fenalıkları güzel göstereceğim ve onların hepsini azdıracağım.
إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ ٱلْمُخْلَصِينَ ٤٠
Ancak içlerinden ihlas verilen kulların müstesna.